| Yaygın Forum|
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Atilla İlhan Şiirleri

Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Aşağa gitmek  Mesaj [3 sayfadaki 4 sayfası]

1Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 4:31 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

Konunun ilk mesajı :

34 FN 346

geceyarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin

dağılmış su dumanı şimşekli bir karanlığa
yağmurun altında çınar
çınarın altında o karaltı
bırakılmış bir araba
34 FN 346
sağ arka lastiği yırtılmış
camlarında kurşun del.ikleri
içinde barut kokusu var
hala çalışıyor silecekleri
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa

geceyarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin

şimşekler yaladıkça nikelajını
tırnak uçlarında çıtır çıtır
yoğun bir elektrik sokağa
bu araba mutlaka çalınmıştır
şüpheli ne zaman bulabilecekleri
dışarda unutmuş bir ayağını
bir genç direksiyona yıkılmıştır
kanı sımsıcak damlıyor
dirseklerinden koltuğa
roman çoktan bitmiş
yol bitmiş bitmiş kavga
hala çalışıyor silecekleri
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa
bir sola bir sağa

geceyarıları
tenhadır buraları
ne in ne cin
kırmızı lambası
sanki kan damlası
demiryolu geçidinin


51Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:02 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MAHUR BESTE

Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız
Gitti dostlar şölen bitti ne eski heyecan ne hız
Yalnız kederli yalnızlığımızda sıralı sırasız
O mahur beste çalar Müjgan'la ben ağlaşırız

Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı
Güneşten ışık yontarlardı sert adamlardı
Hoyrattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı
Gittiler akşam olmadan ortalık karardı

Bitmez sazların özlemi daha sonra daha sonra
Sonranın bilinmezliği bir boyut katar ki onlara
Simsiyah bir teselli olur belki kalanlara
Geceler uzar hazırlık sonbahara


MEMLEKET HAVASI

Bu bizim gökler gibisi hiç bir dağda çatılmamıştır
Yıldızlarımızın titremesi yüreğine deprem indirir
Hiç bir yerde bu denize bu acı tuz katılmamıştır
Topraktan sağdığımız pekmez güneşin başını döndürür
]MUHAYYER

önemli gizli boyutlarıyla yeryüzündeki yaşantımız
ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız
söylediklerimizle değil söylemediklerimizle varız
o gün ki ölümün perdesine yapayalnız yansırız
ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız

bir incesaz ki süreklidir yaprak döken korularda
çılgınlıkları oluşturur en çapraşık duygularda
büyük çıkmaz akla gelip de sorulmayan sorularda
bazı insan içten içe düşünür hesaplar da
ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız

üflediği sustuğumuz tutkuların düşlerimizi çokçadır
çocukluktan çıktığımızı sanmak aslında çocukçadır
gerçi gençlik bir uçta yaşlılık bir uçtadır
birleştikleri gerçek o müthiş sonuçtadır
ne kadar azdır yaşadığımızdan yaşadığımızı sandığımız

52Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:02 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MARIA MİSSAKİAN

yüksekkaldırım'da bir akşam
maria missakian'i düşündüm
eğer kendimi bıraksam
yağmur olabilirdim yağardım

kasım'da bir çınar olurdum
yaprak yaprak dökülürdüm
kalbimi sıkı tutmasam

döküp saçıp boşaltsam
içimde yükselen şiiri
kaldırımlara döküp harcasam
gözleri balıkçıl gözleri
dudaklarında tutup rüzgarı
maria missakian adında biri
gelse göğsüne kapansam

gece gölgesine sokulsam
gökyüzünde bulutlar büyüseler
yağmuru dinlesem anlatsam
şimşekler kırılıp dökülseler
bizi sokaklarda bıraksalar
leylekler üşüyüp gitseler
dönüp arkalarına bakmadan

yine akşam oldu attilâ ilhan
üstelik yalnızsın sonbaharın yabancısı
belki paris'te maria missakian
avuçlarında bir çarmıh acısı
gizlice bir sefalet gecesi
çocuğunu boğarmış gibi boğup paris'i
sana kaçmayı tasarlar her akşam

53Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:02 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MEVSİMİDİR

mevsimidir
müphem bir meltem yoklar dal uçlarını
gizlice ürperir yaseminler
körfezde deniz dalgın
bilinmez hangi aşktan arta kalmış
vahim bir yalnızlığı dinler

mevsimidir
artık erken kararır sular
her biri bir bulut ardına sinmiş yıldızların
korular terk edilmiş
ağaçlar duman duman
yalılar tenha
kanlıca ilk yağmurla serinler

mevsimidir
nedense ölmeye heveslenir insan
uzaya
bir avuç yıldız tozu gibi savrulmaya
rayından çıkmıştır yaşamak
bir eskimişlik duygusu nereye baksan
gücü yetmez kimsenin kimseyi kurtarmaya
çünkü ne güzeller
zehir zemberek güzeldir artık
ne zehir zemberek çirkindir
yeni çirkinler

54Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:02 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MİKAHA

Tanrının sokaklarda yalnız dolaştığı zaman
Adına kör karanlık diyorlar
Güneş de üç-buçuk aylık ***ini düşürecek bulvarlara

Hıncımdam Makon'da bir Çinli’ye gözlerimle söveceğim
Saygon'da bir otel odasında bulacağım seni
Ellerini Portekiz'de unutmuş olacaksın
Gümrüksüz gireceksin düşlerime çırılçıplak
Beyrut’ta uçağı kaçıracağım Mikaha
Sana dönmek mi bir daha
Tövbeler olsun...

Özlediğin bu muydu yoksa
Tutkulu bir kelepçe vurdular yüreklerimize
Adına aşk diyorsun
Oysa balıklar Singapur'dan getirmemişlerdi
Ağızlarında bu tutkuyu
Roma'da kendini satan bir kadın görüp
Kadınlığından utanmıştın
Melekliğinden utanan şeytanlar gibiydin
Sen de yüreğini ellere sattın Mikaha!
Sana dönmek mi bir daha
Tövbeler olsun...

Bak yine inanasım yok işte
Sensiz geçmezdi bu mevsimler
Bulvarlara kar yağmazdı
Gecenin kör karanlığında
Tanrı bizim için ağlamazdı
Sevmeyi sevilerek öğrenmiştik
Tanrı'ya da biz öğretmiştik üstelik

Belli ki sevmeleri de bırakamıyorum artık
Tanrının da gözyaşları tükendi artık Mikaha!
Sana dönmek mi bir daha
Tövbeler olsun...

Kolay diyorsun
Gel bir de sen yaşa sensizliğimi
Yalan söylüyor Kuveyt'li petrol kralı
Beş gece içmez sana yüzük alırdım
Gözlerini Pire'li tayfalara çaldırdın
Belki Hong Kong'da bir şişe pirinç rakısına satarlar
Belki de ucuzundan ölmeyi göze alırsın
Ama sen; ölmüyorsan-ölemiyorsan-ölemeyeceksen
Paris benim kentim değil ki
Bu serseri izler senin izlerin Mikaha!
Sana dönmek mi bir daha
Tövbeler olsun...

Bak bu mezarı benim için kazdılar
Bu çiçekleri dişi eller getirdi
Sözüm var
**ürsem erkekçe öleceğim
Ama sensiz ölmeyi beceremem Mikaha!
Sana dönmek mi bir daha
Tövbeler olsun...

55Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:02 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MUHALİF RÜZGAR

bugün pazartesi
senin galiba beş dersin olacak
yine salondaki aynada taradın saçlarını
istemediğin bir şeyi yapmış olmanın öfkesi
yine karartmış alnını
fakat acele etmek lazım
geç kalırsan tramvay kaçacak
ve bir yasak levhası gibi asacak suratını
o suratsız müdire hanım

bugün pazartesi
dün pazardı
belki evde kalıp balerin resimleri yaptın
kulağında uzak bir piyano sesi
belki neşeliydin
belki düşüncen vardı
belki de yağmur gibi inerken hatıralar
herhangi bir köşe başında
bana rastladın

ben senin hayatına muhalif bir rüzgar gibi girdim

56Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:03 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MUSTAFA KEMAL..

dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im

diz dövdüm şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im

nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
sol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'i kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im

57Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:03 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

MÜJGAN A AŞK ŞARKILARI

1
dinlerdim telâşlı kanûnlardan sarışın türkçeyi
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi
ürkek bir çilenti usulca yoklardı bahçeyi
nerde tâvus kuşları nerde müjgân'ın gençliği
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi

okşamak kumrallığını içimden uysal lambaların
beyhude ıslıklarını yakınlaşan sonbaharın
akşam tenhalığında birlikte duygulanmaların
saklı mutluluğuyla dalgından çok daha fazla dalgın
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi

bir parça son yalnızlığa öncekiler hazırlıktır
insan bırakmaz sevdiğini sevmek insanı bırakır
kalırsa gözlerinin elinde yaldızı belki kalır
ney üşür kanûn pırıldar udlar oldukça karanlıktır
nasıl da sevdim ne iştir bilmeden sevmeyi


2

o akşam da lambamızı söndürmüştük nedîm ile
nedîm'den bile kıskandığım sevdiğim ile
son şarkılar dağılmıştı mevsim ile
yalnız çamlıca'da bir ud yankılanırdı

dünyayı tumturaklı bir yalan sayanlar
yalanın dehşetini yaşlandıkça anlar
nâzım'ın pirâye'yi sevdiği zamanlar
ölse ölümünden ne suçlar çıkarılırdı

boğucu bir sessizlikte ateşten goncalardır
o demirden şiirler ki sanki tabancalardır
umutsuz hangi gününde el atsan ateşe hazır
nâzım onları yazarken duvarlar çatırdardı

gördün sessizce buluştuğunu nâzım'la nedîm'in
lâcivert ıssızlığında yıldızlı bir serviliğin
birinin elinde vâridât'ı simavnalı bedreddin'in
birinin ağzında gül elinde mey kâsesi vardı

3

istanbul puslu karaltıyla müstef'ilün bir gemi
duyulur padişah saltanatıyla bulutlara demirlediği
soğuk akşamlar çalar saatlar kadife konakta
ben uyansam da ayışığından müjgân uyumakta

o soyut kuşlar su aydınlığında atlas yorganların
yüz yıllık hüznüyle yüklü osmanlı zindanlarının
pul pul dağılırlar tasalı bol yansımalı boşlukta
ben uyansam da ayışığından müjgân uyumakta

gece hattât yesârî'nin süzüldükçe vav kayıkları
işlenir yeni baştan bütün sevmek yanlışlıkları
bilmem tamamlanır mıydık bir başka yaşamakta
ben uyansam da ayışığından müjgân uyumakta

o şarkı söylese çalgıların korkup bıraktıklarından
büyülü tamburların kendi başlarına çaldıklarından
ulaşır hâfız post'a sesi yankılarla sonsuzlukta
ben uyansam da ayışığından müjgân uyumakta

4

akşam kılıçlar düşürdüğü ayın ışığından boğaz'da
müjgân mıdır bir uzak gülümsemek midir sazda
ferahnâk'ta iyimser kötümser çarçabuk hicâz'da
müjgân mıdır sevilmek yanlış anlaşılmak mı biraz da

üretir sessizliği erguvanlar düşler sevdayı tamamlar
suları yansıtır camlar cıvalı bir beyazda
müjgân mıdır yoksa sabahlamak mı hâfız'la şirâz'da
divanlardan gül çığlıkları horasanlı papağanlar
şehzâde çılgınlıkları o unutulmaz yazda

müjgân mıdır sevilmek yanlış anlaşılmak mı biraz da

58Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:03 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

NASIL BİR SEVDAYSA

ay çok mu gecikti neredeyse çıkar
sen yanlızlığıma varır varmaz
az sonra yağmuru durduracaklar
rüzgarı değiştirdim
ustura ağzı poyraz

yok canım yıldızları unutmadık
mutlaka yerlerinde bulunacaklar
kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
sütlü çıplaklığını örtecek kadar

senin için olduğu asla bilinmeyecek
yapraklarını birden dökecek dutlar
şafak sökerken sekiz on kadar şimşek
balkonda işlemeli müstesna bulutlar

ayak bastığın an şehir de değişebilir
yoksa Moskova mı
belki berlin belki dakar
belki 30'lardan mehtap yorgunu izmir
körfez'de şerefine donatılmış vapurlar

nerede ne zaman kaç kere yaşadık
nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
dudaklarımızda birbirimizden mısralar


NASIL OLDUYSA

nasıl olduysa birden adımı unuttum
adını unuttuğum o sıcak şehirde
yıldız alacası yüzen bir zakkum
yanımda o hayal kız ikide birde
yolumu gözlerine bakıp bulduğum

sahi ben ne hırçın bir çocuktum
ele avuca sığmaz aklı fikri şiirde
mısra mısra başımı belaya soktum
İzmir cezaevi dokuzyüz kırk bir'de
kaşla göz arası liseden kovuldum

inanmakta geç sevmekte çabuktum
bazen yaşadıklarım aklıma gelir de
kaç kere umutsuzluğun yolunu tuttum
istenmeyen adam hemen her devirde
hemen her devirde ateşten bir buluttum

binlerce umuttan belki bir umuttum
NEFESLER-4

su dinlerim gök anlarım
alevi tenime sığmaz
teni canla bütünlerim
büyür bedenime sığmaz

demiri tavında dövmeli
emekten ürünü sağlamalı
yarını bugünden giymeli
yarıyolda durmak olmaz
değiştir ki değişesin
karşıtınla çelişesin
bileşim yollar uğrağı
gelişim sınır tanımaz

59Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:04 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

NEYDİ O BİR ZAMANLAR

istanbul ve sen / neydi o bir zamanlar
sanki gençliğime doğru yaşlanıyordum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
hangi yanıma dönsem seni bulurdum
içimdeki lambanın kırıldığı anlar

istanbul ve sen / sırılsıklam yaşananlar
yanardöner bir ayna yeniden ruhum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
gözlerinin sisinde sevdalı bir yolcuyum
hayal meyal gemiler dumanlı ilkbahar

istanbul ve sen / ikinizden kalanlar
tekrar tekrar ısrarla yaşayıp durduğum
çengelköy'de yaz unutulmaz erguvanlar
rüya mıdır gerçek mi kendi kendime sorduğum
istanbul ve sen / neydi o bir zamanlar


NÖBET DEĞİŞİMİ

istediğim yağmur hazır mı bakalım
yerlerine konuldu mu soğuk katiller
karanlığı ya gevşek dokudularsa
öldürüleceğimden emin olmalıyım

şimşekler gecikti herhalde unutulmuş
acı yeşil keseceklerdi birden yolumu
hani viraj ıslıklarıyla hain otomobiller
sarı sarı göz kırpan trafik ışığı

yeryüzünde çok fazla bir yalnızlığım
başka yalnızlıklara hak tanımayan
biliyorum kuralları bozduğumu
yerimi uysal birine bırakmalıyım
O SÖZLER Kİ

o sözler ki acıdır
mapusane avlularında
demirli kırbaçlar gibi şaklar
o sözler ki sırasında
çiçek açmış bir nar ağacıdır
dağ ufkuna vuran deniz aydınlığı
sırasında gizemli bıçaklar

o sözler ki
imgelem sonsuzluğunun
ateşten gülüdürler
kelebek çarpıntılarıyla doğarlar ölürler
o sözler ki kalbimizin üstünde
dolu bir tabanca gibi
ölüp ölesiye taşırız
o sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan
uğrunda asılırız

60Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:04 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

ONSEKİZ

alnında satır gibi indirmiş kaşlarını
ağzı yüzü kan revan içindedir
içinde birşeye baktığı belli
kimbilir nedir
belki tortulu kalın bir nehir
belki bir şehir / bir nehir gibi uğultulu
elektrik bilemiş kaldırım taşlarını
belki hiç olmayan sevgilisidir
o filmden çaldığı genç kız hayali
saçları yalnızlığına dağılmış
belli belirsiz tutukluluk hali
tenhalara kaçırır bakışlarını

iki gecedir yerinden kıpırdamadı
çenesi kilitki dudakları şiş
karanlıkta gizlice sakal büyütüyor
içindeki başka bir kata inmiş
belki arka bahçeye uzak çocukluğundan
morsalkım kokuları böğürtlen tadı
yukarda haşarı uçurtmalar
annesi içerde çamaşır ütülüyor
akşama yatılı misafirleri var
erzurum'dan
koşma oğlum bu nasıl çember çeviriş
az önce düştü de burnu kanadı
belki bıyıklarında yaladığı kan

birini çağırıyorlar onu olabilir mi
adını hatırlasa bilmece çözülecek
adını hatırlamıyor kaç yaşında olduğunu
hatırladığı içindeki bir gemi
yıllardan ilkokul belki 23 nisan
heybeli'ye geziye gidilecek
yol boyunca aralıksız kuş yağmuru
gemiyle yarışan yunuslar
maviliğin gözlerine sığmayan sonsuzluğu
o ilk hürriyet sarhoşluğu

korkudan ihtiyarlayabilir mi
yirmi yaşında insan

61Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:04 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

ÖMER HAYBONUN SON GÜNLERİ

Bir bıçak ısırmasın ömer haybo
dişleri çıtır çıtır çelik
yanılıp beyoğlu'na çıkmasın
topraklüle sokağını tutmasın
bütün şaraplar ölü kırmızı
bütün kadınlar çabuk
hiçbiri durduğu yerde durmuyor
ömerhaybo'nun gözü hiçbirini tutmuyor
haydut ömer haybo

her gün onsekiz sularında acı siyah beyaz
ondokuz ellibirde bir alman gemisini limandan çıkarıyor

yirmibir buçukta alkazar sineması'nda kötü seyirci
yarından sonra beklediğim ömer haybo
gelmeyecek ömer haybo
lionel hapton'a tutulmuş cazdan anlamaz
polis romanları yazıyor acaba neden yazıyor
parmak uçlarında bronz kuruşların madeni kirliliği
birkaç kere öldü ömer haybo
korsan ömer haybo

hangi şehirde olsa sabahları yabancı
boğulmuş geceler mahallesini bir türlü bulamıyor
hangi otobüse binmesi lazım bilemiyor yanılıyor
herkesin gittiği yer onun gitmeyeceği
terazi burcunun kötümser çocuğu
namuslu bıyıkları kirli siyah
ah ömer haybo

62Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:04 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

PİA

ne olur kim olduğunu bilsem pia'nın
ellerini bir tutsam ölsem
böyle uzak seslenmese
ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
otelleri bomboş bulmasam
içlenip buzlu bir kadeh gibi
buğulanıp buğulanıp durmasam
ne olur sabaha karşı rıhtımda
çocuklar pia'yı görseler

bana haber salsalar bilsem
içimi büsbütün yıldızlar basar
bir hançer gibi çıkıp giderdim

ben bir şehre geldiğim vakit
o başka bir şehre gitmese
singapur yolunda demeseler
bana bunu yapmasalar yorgunum
üstelik parasızım pasaportsuzum
ne olur sabaha karşı rıhtımda
seslendiğini duysam pia'nın
sırtında yoksul bir yağmurluk
çocuk gözleri büyük büyük
üşümüş ürpermiş soluk

ellerini tutabilsem pia'nın
ölsem eksiksiz ölürdüm

63Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:04 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

PUSUDAKİ

Gece bir anda yıldız
Bahçe bir anda çiçek
Uzaktan denizin kokusu
Karanlıkta kımıldayan böcek

İçimi bir anda
Aydınlatır mimozalar
Bir anda yaşamak yeniden güzel
Yepyeni bir aşk
Pusuda hazır

64Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Perş. Ocak 07, 2010 11:05 pm

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

RİNNA-RİNNAN-NAY

melengecin dalında çifte sığırcık diley çifte sığırcık
ciğerime ateş değdi öley diley öley gencecik
zehir pamuk ırgatlığı gavur gün****kçilik

rinna-rinnan-nay
yüreğim bölündü lay
damarlarım ****ndi
kan gider kan gider

melengecin dalında çifte saksağan diley çifte saksağan
boynumda dönüp batır öley diley şol kahbe devran
ağlarım bir yandan kan kusarım bir yandan

rinna-rinnan-nay
ellerim kırıldı lay
gözüm seli duruldu
kum gider kum gider

melengecin dalında çifte güvercin diley çifte güvercin
eğnimde göynek yok öley diley ayağım yalın
ölürsem kahrımdan öldüğüm bilin

rinna-rinnan-nay
yollarım kapandı lay
bulutlar parçalandı
gün gider gün gider

melengecin dalında çifte ispinoz diley çifte ispinoz
azıktan yetimim öley diley katıktan öksüz
dirliksiz düzensiz hanidir hürriyetsiz

rinna-rinnan-nay
künyemiz yazıldı lay
kervanımız dizildi
can gider can gider

65Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:53 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

SÖYLER

Zaman olmuştur ki
Dumanlı havuzlarda soğuk nilüferler
Bulutlara savrulmuş ateş kuşları
Korkulu bir hicrani söyler

Zaman olmuştur ki
Dalgınlıkları hisarbuselik kızların
Bildik şarkıları birden unutuşları
Aynalarda solan gün
Bilinmez hangi uğultulu
Ahval-i perişanı söyler

Zaman olmuştur ki
Loş salonların heyhula büfelerinde
O kristal fanuslu yorgun saat
Fena halde durmuş görünse de
Başka bir boyutta başka bir zamanı söyler

Zaman olmuştur ki
Falcının avucunda tuttuğu sihirli küre
Aslında yaşanmamış belki hiç yaşanmayacak
Ancak ne kadar renkli
Ne kadar yanardöner bir ömr-i zerefşani söyler

Zaman olmuştur ki
Belki sonbahar belki akşam
Tepeden tırnağa silme yıldız
Belki haziran gecesi
Sanki bir hayal oturmuş o tenha piyanoya
Parmak uçlarında tatyos efendi'nin
Herkesin unuttuğu bir bestesi
Çalıyor doya doya
O evçara beste ki
Çevresinde avizelerden
Gökkuşağı serpintileri
Güllerdeki şuhu
O serv-i hiramani söyler

Zaman olmuştur ki
Yanar mor zambaklar buğulu gece lambaları
Bir katar kaybolur haydarpaşa garı'ndan
Bırakıp gümüş çığlıklarını tel tel ardında
Ağır ve cefakar bir marşandiz katarı
Kıvamlı bir sessizliğe batmış ıhlamurlar
Yalnız kuzguncuk'taki yalıda
Karanlık bir gazelhan
Yanık yanık bir aşk-i bi-amani söyler

Zaman olmuştur ki
Sızar gecenin suları simsiyah camlardan
Havada ölüm parıltısı adeta çelik
Fi bin dört yüz beş
Dersaadet'te yazıldı işbu gazel
Avuçları kan yüreği ****k deşik
Yaşlanmış ama uslanmamış
Bir eski militanı
Bir şair-i devranı söyler

66Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:53 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

SULTAN-I YEGAH

Şamdanları dolanınca eski zaman sevdalarının
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın
Nemli yumuşaklığı tende denizden gelen ahın
Gizemli kanatları ruhta ölüm karanlığının
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

Yansıyan yaslı gülüşmelerdir karasevdalı suda
Bülbüller kırılır umutsuzluktan yalnızlık korusunda
Eylem dağılmış gönül tenha çalgılar kış uykusunda
**ümün tartışılmazlığı nihayet anlaşılsa da
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

Bir başkasının yaşantısıdır dönüp arkamıza baksak
Çünkü yaşadıklarımız başkasının yargısına tutsak
Su yasak rüzgar yasak açık kapılar yasak
Belki bu karanlıkta yasakları yasaklasak
Başlar ay doğarken saltanatı sultan-ı yegahın

67Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:54 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

SÜHEYLA DEĞİLDİ ADIN

hangi bulutlara niçin sarındın
gözlerindeki mavi kimin gökyüzü
süheyla değildi başkaydı adın
gülüşlerin donuk neş'e öksüzü
o erken sonbahar görüntüsü

inceden inceye boyanmaz mıydın
kirpiklerinin lacivert örtüsü
süheyla değildi başkaydı adın
ellerin buz gibi ağzının büzgüsü
kaç yalnızlığın gizli üzüntüsü

ne yapsan ne etsen anlaşılmadın
belki sebep kendini aşmak dürtüsü
süheyla değildi başkaydı adın
nabızlarında pişmanlığın gürültüsü
gülümsemen soğumuş çiçek ölüsü

68Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:54 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

SÜLEYMAN

Öbür ışıkları getir hadi süleyman
Bulvarın ortasında dur bağırma
Senin için bir yağmur hazırladım
Hadi ışıkları getir yağdıracağım

Al bu nisan akşamını benimkini ver
Sual sorup durma sevmiyorum
Öbür ışıkları getir hadi getir
Karanlıktan korkuyorum karnım ağrıyor

O kadını da getirsene portakal yiyen
Porselen dişli kadını hani pantolon giyen
Dur dolmabahçe saatini dinleyeceğim
Onikiyi çalsın öyle getir hadi getir

Deniz fenerinden mi çalarsın işte çal
Kibrit mi tutarsın bilmem işte tut
Öbür ışıkları getir hadi süleyman
Sana yağmur hazırladım yağdıracağım

Sen kimsin süleyman bir de bu var

69Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:55 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

ŞAHANE SERSERİ

yolumdan çekil yavrum
bağlasalar duramam
demir asa demir çarık dedim
neyleyim!
yolculuk dedim
ağaçlara tünedi yine akşam kargalarla bir
rüzgar kendini yerden yere vuruyor
kırık dökük yıldızlar belirli uzaktan
telsiz mevceleri ardım sıra koşturuyor
anamdan yolcu doğmuşum
yedi dağın yolları kalbimden geçer
salkım salkım mısralar gelir içimden
dudaklarımda yağmur damlaları
alır beni yollar beni alır gider

anamdam yolcu doğmuşum
nehirlerle birlikte denizlere kavuştum
akşam dedim
şu koca dünya dedim
ağlasam dedim
yola bir düşüldü mü ömür boyunca gidilir
ekmeğin ve şarabın peşinden
turnaların peşinden
büyük şehirler büyük aşklar
çığlık çığlığa terkedilir
ben
çocuklar gibi sevdim devler gibi ıstırab çektim
damarlarımda dünyanın bütün rüzgarları
harblere açlıklara yalnızlığıma rağmen
anamdam yolcu doğmuşum
neyleyim
gurbet dedim
vatan dedim
hürriyet dedim.

70Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:55 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

ŞEYH BEDRETTİN-İ SİMAVİYE GAZEL

varsa devran içinde devran
bu devranın devranıyız biz
o canlar ki c*****ndan taşra düşmüştür
c*****yız biz

gönül mahzun
ay karanlık
yıldızlar gözden nihan olsa da
arşı ferşi ışıktan titretecek
bir aydınlık imkanıyız biz

ince bir yağmura gerçi asılmıştır
-serez'in esnaf çarşısı'nda-
uzadıkça uzar gölgesi darağacından
o asırdan bu asıra
şeyh bedrettin-i simavi'nin
elhak/devamıyız biz

geçer mermi ıslıklarıyla/tek tek
vurduğunu dağıtan
sunturlu mısralar
rediflerin gümbürtüsü akla ziyan
tantanalı bir kavganın demek
gazelhanıyız biz

tohum ağaç ve orman
ölümün içerdiği hayat
buhara inkilap eden su
-iriş dede sultanım iriş-
gün bu gün saat bu saat
diyalektiğin fermanıyız biz

71Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:56 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

TARZ-I KADİM

-babam şair bedri ilhan'a...-

olmuyor neyleyim
olmuyor velinimetim efendim
olmuyor yirminci asırda
tarz-ı kadim üzre gazeller söylemek
beşiktaş'a yakın hanesi yerle yeksan oldu nedim'in
baki o enis-i dilden
bir yahya kemal kaldı hal-i hazırda
ayıptır efendim iç bade güzel sev demek
var ise akl-u şuurun
ayıptır bu zamanda yar deyip yar işitmek
kıvılcımlar kaymalı
insanlarım dedikçe şair kaleminden
zaten ömrümüz rüzgarlı sular gibi dalgalı
kimseler başlamaz medar-i maişet derdinden
kim okur kim dinler siham-i kazayı?
yalnız alıp verilir bir selam kalmıştır
nabi efendi'den

sen benim velinimetim efendim
ben senin hayr-ul-halef
sen vakt-i zamanında
uyan derdin uyan ey mest-i habinaz
uyan artık uyan
bense uyandım hab-i gafletten
uyan derim uyan ey esirler dünyası!

72Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:56 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

TATYOSUN KAHRI

son yolcunun adı attila ilhan’dı
miyoptu kısa boylu bir adamdı
dostu yoktu yalnızlığı vardı
yazı makinasıyla binmişti
bizimle konuşmaktan çekinmişti
gözlerini görseniz korkardınız
polis’ten kaçıyordu derdiniz
bir cinayet işlemişti derdiniz
halbuki kendinden kaçıyordu

tatyosyan’la arkadaş oldu
güvertede birlikte gördük
hırsızlama durduk dinledik
ermeni sicim gibi ağlıyordu
karısı marsilya’da kalmıştı
çocuğu karısında kalmıştı
anası istanbul’da bekliyordu
palermo feneri parlıyordu

tatyos’u iki polis getirdiler
marsilya’daydık kıştı kıyametti
rıhtıma kelepçeli getirdiler
mistral zehir kusuyordu
deniz bildiğiniz felaketti
bölük pürçük akşam oluyordu
tatyos’u göz hapsine koydular
katiyen cigara içiyordu

“dövülmüş süt gibi yorgunum
geceleyin kapımı çalsalar
öyle telaş telaş uyanıyorum
iflahımı kesti fransızlar
taşların üstünde yattım
karımla konuşturmadılar
üç günde bütün ihtiyarladım
üç gün dua ettim küfrettim
beni süreceklerdi biliyordum”

tatyos’un camları kırılmıştı
vapur ecel teri döküyordu
gizli gizli şimşek çakıyordu
haham levi dua ediyordu
tatyos’un kahrını anlamıştı
allah da anlasın istiyordu
allah tatyos’u görmüyordu
ellerini kana bulamıştı

tatyos’un üç cigarası olursa
ikisi mutlaka bizimdi
iki göz gibi birbirimize yakındık
aynı kahırla bakıyorduk
aynı sancıyı çekiyorduk
bindiğimiz bu gemi batsa
çırpına çırpına boğulsak
allah bilir ki sevinirdik
yalnız çocuklardan utanırdık
madem ki ölmemiz lazımdı


“aşkale’de kel bir dağ vardı
nefesimi keserdi tıkanırdım
beni varlık vergisi yıktı
üç sefer askerlik ettim
gözüme kargalar konardı
elimde değildi ne yapayım
marsilya uzakta duruyordu
macera beni çekiyordu
istanbul’u sevmiyordum
alıp başımı gidecektim”

attila ilhan bir şiir yazacaktı
herifin yüreği ****nmişti
içi taun gibi uğulduyordu
tatyos’un kahrını yazacaktı
sırılsıklam utanacaktık
tatyos mutlaka mesut olmalıydı
ömründe bir dakika olmalıydı
o dakika mesut olmalıydı
bunun çaresine bakmalıydık
yoksa yüzümüz olmazdı
doğru dürüst ölemezdik
ölüler bizi ayıplardı

73Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:57 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

TUT Kİ GECEDİR

tut ki gecedir
karanlık sıvaşır ellerine camlardan
birden kırmızıya döner
trafik ışıkları
kükürtlü dumanlar yükselir
korkuya batmış
camkırığı adamlardan
tehlikeye büyür sakalları

tut ki gecedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar
yeraltı örgütleri tetik üstünde
adres değiştirmiş silah kaçakçıları
******ler birbirinden kuşkulanıyor

tut ki gecedir
katiller huzursuz
hırsızlar sinirli
hainler ürkekçedir
elleri telefona kendiliğinden uzanıyor
ihanete gece müthiş bir gerekçedir
ihbarlar birer sansar
bir telefondan bir telefona atlar

ihanet bir bilmecedir

74Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:57 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

TUTUKLUNUN GÜNLÜĞÜ

..salı gecesi..

kara bir balta buldu akşam vuracak noktayı
hücreler doldu bir ıslık en yakın maçka tramvayı
kim bırakmış yalnızlığıma bu hüzzâm şarkıyı
kimin bu karanlık kimler sürgülemişler kapıyı
insan olan bağlar her koptuğu yerden yaşamayı

daktilolar camları bulutlu sorgu odalarında
didiklemez mi özgürlüğünü sansaryan hanı'nda
küflenir suyun bir bakır çalığı birikir ağzında
kendini öldürmeyi belki bin kere tasarlarsın da
bir kere aklından geçmez bitirmeden ölmek şarkıyı

gönlünde büyüttüğün o müthiş ünlem içindir ki
seni kapattıkları öyle rezil o kadar çirkindir ki
çıplak bir lamba mısın dört duvar içindeki
ne lambası/söndürülen bütün ilk gençliğindir ki
gözlerin zehirlense de suç sayarsın ağlamayı

görülmez dev böceklerdir sanki büyülü duyargalar
uçaksavar ışıldakları gökyüzünde bir yanlış arar
tophane rıhtımı'nda acı acı gemiler kalkar
hücreleri akşam olur haydut öfkeleri kaplar
ezerim sanırsın vurursan tek bir yumrukta dünyayı

duruşma arası

( o varsa kırılır buzlu camları kışın
anlamı yoğunlaşır anlamsız bir yaşayışın
gerçi farkındayız adı belirsiz bir yanlışın
acaba ben çok mu esmerim o çok mu sarışın

yansımaz oldu aydınlığı yüzüme haftalardır
yazdıklarında bile gizli bir uzaklık vardır
eylem bir dağıldı mı bütün boğazlar daralır
ben başka bir erkek olurum o başka bir kadın)

75Atilla İlhan Şiirleri - Sayfa 3 Empty Geri: Atilla İlhan Şiirleri Cuma Ocak 08, 2010 2:58 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

USTURANIN AĞZINDA

yıllar var ki serçeleri unutmuşum
üzerimden gökyüzünü almışlar gibi
asfaltların karanlığında boğulmuşum
ufacık oysa hep böyle uçuşurlarmış
karlı ağaçların arasındaki alfabemdeki
iyimserlikleri bir türlü anlaşılmamış

yıllar var ki serçeleri unutmuşum
kuruş kuruş beni vurmuş öldürmüşler
boşa çıkmış başkaldırmam sarhoşluğum
onlarsa benim için ışık biriktirirlermiş
şafak kapılarında gülüşürmüşler
çocuk zenginlikleri hiç bitmemiş

Sayfa başına dön  Mesaj [3 sayfadaki 4 sayfası]

Sayfaya git : Önceki  1, 2, 3, 4  Sonraki

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz