1 Nisan 1955 tarihinde Bursa’da dünyaya geldi. 1973 yılında, besteci, söz
yazarı ve yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. Yalnızca kendi
eserlerini seslendirerek kendine özgü bir ses oldu. Seksenli yıllarda
öykülerini besteleyerek kurguladığı uzun soluklu müzik eserleriyle,
senfonik rock tarzında çalışmalara yöneldi. Aynı yıllarda yazı
çalışmalarına da başlayan sanatçı, bugüne kadar hikayelerini,
denemelerini ve şiirlerini içeren beş kitap yayınladı. İlhan İrem
ressam kişiliğiyle de biliniyor… İşte Hayat, Boşver Arkadaş,
Konuşamıyorum, Anlasana, Sazlıklardan Havalanan gibi şarkıları İlhan
İrem klasikleridir. Son albümü “Cennet İlahileri”nde mistik eserlere
yer verdi.
İlhan İrem Kronolojisi
1969 - Ortaokul son
sınıfta 14 yaşındayken okulun lise bölümünde okuyan müzisyenlerin
çağrısıyla, okul orkestrasına solist olarak girdi.
1970 - Meltemler
orkestrası ile Milliyet gazetesinin düzenlediği Liselerarası Müzik
Yarışması^nda Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı kadro ile 1972^ye
kadar Bursa Çelik Palas Oteli^nde ve Uludağ diskolarında dans müziği
şarkıcılığını sürdürdü.
1973 - Besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. İlk 45^lik: "Birleşsin Bütün Eller / Bazen Neşe Bazen Keder".
1974 - İlk hit: "Yazık Oldu Yarınlara / Haydi Sil Gözlerini" İkinci 45^lik.
1975 - "Anlasana / Ne Güzel Bak Yaşamak" Üçüncü 45^lik.
1976
- "Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca) /Hasretim Sana". Dördüncü
45^lik. Tanrı^yı sorguladığı, metafizik bağlamdaki ilk yapıtı 30.000
adet basıldıktan sonra gelen baskılar sonucu plak şirketi tarafından
toplatıldı.
1975 - "Ver Elini / Üzülme Dostum". Beşinci 45^lik.
1976 - "İlhan İrem 1973-1976". İlk 33^lük.
1976 - "Havalar Nasıl / Gözünü Seveyim". Altıncı 45^lik.
1977 - "Sensiz de Yaşanıyor (İşte Hayat) / Son Selam". Yedinci 45^lik.
1978 - "Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum) / Sen Bilirsin". Sekizinci 45^lik.
1979 - "Bir Zamanlar / Yeni Bir Şarkı". Dokuzuncu 45^lik.
1979
- İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası^nın da yer aldığı kalabalık
müzisyen kadrosu eşliğinde doldurduğu senfonik anlamdaki albüm
çalışması: "Sevgiliye". Esin Engin^in aranjörlüğünde hazırlanan albümde
ilk kez akademik bir çalışmaya girer ve ilk kez kendisine ait olmayan
bir şiiri besteler: Nazım Hikmet-Hoşgeldin. Albümün şarkılarından "Bir
Yıldız" ile 1979 Eurovision Türkiye finaline kalan sanatçı, yarışamadan
askere alındı.
1980 - Eylül ayında askerden döndü. 70^li yıllar
boyunca aşk baladları söyleyen İrem, bir değişim sürecine girdi.
80^lerin ikinci yarısında belirginleşen bu yeni çizgi, yeni bir
dinleyici kitlesi ile bütünleşti. Bu arada düşünceleriyle,
görüntüsüyle, ürettikleriyle bambaşka bir İlhan İrem doğdu. Sanatçının
anlatımıyla bu değişim 12 Eylül sonrası gördüğü Türkiye manzaralarında
yaşadıklarıyla, birikimleriyle şekillenen bir değişimdi. İrem^in
anladığı manadaki pop müziğin erimesi, arabeskin krallığı, ardından
gelen piyanist ve udi şantörler, kısacası müziğin el değiştirmesi bir
yana; asıl devrimi başlatan, insan ve sanatçı olarak farklı bir çizgiye
yönelişini ateşleyen olgu, en yakınlarından başlayarak sevdiklerinde,
arkadaşlıklarında, müzik dünyasında ve neredeyse tüm Türkiye genelinde
hissettiği duyarsızlıktı. İnsanların birbirinden uzaklaşması,
ilişkilerin, sevgilerin şekilciliğe, sahteciliğe dönüşmesi, göçler ve
arabesk yaşamın teknoloji transferi ile reaksiyona girip pop çağını
patlatması... Böyle bir ortamda insan olarak, sanatçı olarak hayatının
anlamını sorgulamaya başladı. 1980 yılına kadarki hayatını gözden
geçirince, içtenliksiz, soluk, günü yaşayan anlamsız kalabalıklar
olduğuna karar verdiği insanlardan ve üretilenden çok şekille ilgilenen
popüler kültürden uzaklaştı. Bir anlamda yabancılaşarak 87^ye kadar
sürecek bir inziva için evine kapandı. Kalın perdeleri sıkı sıkıya
örtülü Tarabya^daki evinde bugünkü İlhan^ı oluşturan uzun yalnızlıklar
yaşadı. Kendi içine, iç uzaylarına derin yolculuklar yapmayı öğrendi.
Bu kapanış 70^lerin şarkılarındaki iyileşmez hüzünden mistik huzura,
metafiziğe uzanan bir serüven başlattı.
1981 - Döneme göndermeler
içeren onuncu ve son 45^liği "Er Mektubu Görülmüştür / Bal Ağızlım" ile
askerde yaptığı bestelerinden oluşan albümü "Bezgin" yayınlandı. Aynı
günlerde, yedi yıllık bir çalışmanın ürünü olacak, kesintisiz 150
dakikalık bir rock senfoni olan "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..."
üçlemesini bestelemeye ve kitabını yazmaya başladı.
1983 - Yaşam,
ölüm ve ölüm ötesinin anlatıldığı üçlemenin ilk ayağı olan "Pencere"
yayınlandı. Şarkı sözlerindeki evrensel örgü ve derinlik, metafizik
çıkışlı kozmik açılımlar ve yüksek müzikalite.
1985 - Üçlemenin
ikinci albümü olan "Köprü": Enerji dönüşümü bağlamında ölümün anlatımı.
Yayımlanan ilk kitabı olan "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..."nde İlhan
İrem^in rock senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öyküsü, bu
öykünün Nuri Kurtcebe tarafından görüntülenmiş çizgileri ile Burak
Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer^in İlhan İrem müziği üzerine kapsamlı
bir araştırması yer aldı. Aynı yıl İlhan İrem^in üretimlerindeki
titreşimleri algılayan, "ışık ve sevgiyle" felsefesini hayatlarına
geçiren dinleyicileri tarafından İrem Bağı adlı birliktelik kuruldu.
1986
- Türkiye^ye Eurovision^da o zamana kadar en iyi ikinci dereceyi
getiren "Halley" projesini yapıp, sözlerini yazdı, besteci Melih
Kibar^a teslim etti. TRT ile olan sorunları yüzünden yurt dışındaki
yarışmaya gitmedi. Resim çalışmaları ve Bursa^da ilk sergi.
1987 -
İrem müziğinin evrensel huzura ve meditasyon boyutlarına ulaştığı
albüm: "Ve Ötesi". Yayımlanan ikinci kitap: "Uzaklarda Biri Var
(Denemeler)".
1988 - Eski ve yeni dinleyicileri buluşturmak için bir albüm: "Dünden Yarına".
1989
- "Uçun Kuşlar Uçun" albümü. Kültür Bakanlığı tarafından albümden
çıkarılması şartıyla bandrol verilen, halen yayını ve çalınması yasak
şarkı "Blues For Molla".
1990 - Üçüncü kitap: "Katastrof (Şiirler)".
1991 - Hansu İrem ile evlendi (1 Ekim).
1992 - "İlhan-ı Aşk" albümü.
1994
- "Koridor": 8 yılda tamamlanan yapıt bir anlamda ulaşılan şiirsel ve
müzikal yetkinliğin, İlhan İrem felsefesinin manifestosu niteliğinde.
Dördüncü kitap: "Delirium (Denemeler)". Ayrıca sert ritimli şarkılar
ayıklanarak ve bazı ilavelerle Koridor albümünün meditasyon versiyonu
"Romans" albümü.
1995 - "Sevgililer Günü / The Best Of İlhan İrem1" albümü.
1997 - "Aşk İksiri & Cadı Ağacı / The Best Of İlhan İrem2" albümü.
1998
- "Hayat Öpücüğü / The Best Of İlhan İrem3" albümü. Beşinci Kitap:
"Millenium/Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar Ve Diğerleri Denemeler)".
2000
- İlhan İrem sevenlerden gelen yoğun istek üzerine 1980^li yıllarda
çıkardığı "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi" isimli albümlerini,
aynı yıllarda kaydedilmiş özdeş versiyonlarla tekrar yayınladı:
"Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü",
"Düşler ve Ötesi".
2001 - İlhan İrem uzun süredir üzerinde
çalıştığı, yeni şarkılardan oluşan albümünü yedi yılda tamamlayıp
yayımladı: "Seni Seviyorum". Bu albüm sanatçının anlatımlarının
gelecekte ulaşacağı boyutlara dair derin işaretler taşımaktadır.
2002 - Şalamar (rock versiyon), sadece radyolarda çalınmak üzere dağıtıldı.
2003 - "Bir Meleğe Aşık Oldum / Best Of 4" le birlikte tüm diskografisi ulaşılabilir hale geldi.
2004 - "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" albümüyle 30. sanat yılını kutladı ve "HERŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR" dedi.
2006 - "Cennet İlahileri" albümünü yayınladı ve “üretimlerimin şahikası bir albüm oluşturdum.” diye nitelendirdi.
2006
- 14 yıllık hasretin ardından 29 Eylül İstanbul konseri ile başlayan,
İzmir ve Ankara ile devam edecek konser organizasyonu düzenlendi.
yazarı ve yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. Yalnızca kendi
eserlerini seslendirerek kendine özgü bir ses oldu. Seksenli yıllarda
öykülerini besteleyerek kurguladığı uzun soluklu müzik eserleriyle,
senfonik rock tarzında çalışmalara yöneldi. Aynı yıllarda yazı
çalışmalarına da başlayan sanatçı, bugüne kadar hikayelerini,
denemelerini ve şiirlerini içeren beş kitap yayınladı. İlhan İrem
ressam kişiliğiyle de biliniyor… İşte Hayat, Boşver Arkadaş,
Konuşamıyorum, Anlasana, Sazlıklardan Havalanan gibi şarkıları İlhan
İrem klasikleridir. Son albümü “Cennet İlahileri”nde mistik eserlere
yer verdi.
İlhan İrem Kronolojisi
1969 - Ortaokul son
sınıfta 14 yaşındayken okulun lise bölümünde okuyan müzisyenlerin
çağrısıyla, okul orkestrasına solist olarak girdi.
1970 - Meltemler
orkestrası ile Milliyet gazetesinin düzenlediği Liselerarası Müzik
Yarışması^nda Marmara Bölgesi birincisi oldu. Aynı kadro ile 1972^ye
kadar Bursa Çelik Palas Oteli^nde ve Uludağ diskolarında dans müziği
şarkıcılığını sürdürdü.
1973 - Besteci, söz yazarı, yorumcu olarak müzik dünyasına girdi. İlk 45^lik: "Birleşsin Bütün Eller / Bazen Neşe Bazen Keder".
1974 - İlk hit: "Yazık Oldu Yarınlara / Haydi Sil Gözlerini" İkinci 45^lik.
1975 - "Anlasana / Ne Güzel Bak Yaşamak" Üçüncü 45^lik.
1976
- "Bir Varmış Bir Yokmuş (Kuklacı Amca) /Hasretim Sana". Dördüncü
45^lik. Tanrı^yı sorguladığı, metafizik bağlamdaki ilk yapıtı 30.000
adet basıldıktan sonra gelen baskılar sonucu plak şirketi tarafından
toplatıldı.
1975 - "Ver Elini / Üzülme Dostum". Beşinci 45^lik.
1976 - "İlhan İrem 1973-1976". İlk 33^lük.
1976 - "Havalar Nasıl / Gözünü Seveyim". Altıncı 45^lik.
1977 - "Sensiz de Yaşanıyor (İşte Hayat) / Son Selam". Yedinci 45^lik.
1978 - "Ayrılık Akşamı (Konuşamıyorum) / Sen Bilirsin". Sekizinci 45^lik.
1979 - "Bir Zamanlar / Yeni Bir Şarkı". Dokuzuncu 45^lik.
1979
- İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası^nın da yer aldığı kalabalık
müzisyen kadrosu eşliğinde doldurduğu senfonik anlamdaki albüm
çalışması: "Sevgiliye". Esin Engin^in aranjörlüğünde hazırlanan albümde
ilk kez akademik bir çalışmaya girer ve ilk kez kendisine ait olmayan
bir şiiri besteler: Nazım Hikmet-Hoşgeldin. Albümün şarkılarından "Bir
Yıldız" ile 1979 Eurovision Türkiye finaline kalan sanatçı, yarışamadan
askere alındı.
1980 - Eylül ayında askerden döndü. 70^li yıllar
boyunca aşk baladları söyleyen İrem, bir değişim sürecine girdi.
80^lerin ikinci yarısında belirginleşen bu yeni çizgi, yeni bir
dinleyici kitlesi ile bütünleşti. Bu arada düşünceleriyle,
görüntüsüyle, ürettikleriyle bambaşka bir İlhan İrem doğdu. Sanatçının
anlatımıyla bu değişim 12 Eylül sonrası gördüğü Türkiye manzaralarında
yaşadıklarıyla, birikimleriyle şekillenen bir değişimdi. İrem^in
anladığı manadaki pop müziğin erimesi, arabeskin krallığı, ardından
gelen piyanist ve udi şantörler, kısacası müziğin el değiştirmesi bir
yana; asıl devrimi başlatan, insan ve sanatçı olarak farklı bir çizgiye
yönelişini ateşleyen olgu, en yakınlarından başlayarak sevdiklerinde,
arkadaşlıklarında, müzik dünyasında ve neredeyse tüm Türkiye genelinde
hissettiği duyarsızlıktı. İnsanların birbirinden uzaklaşması,
ilişkilerin, sevgilerin şekilciliğe, sahteciliğe dönüşmesi, göçler ve
arabesk yaşamın teknoloji transferi ile reaksiyona girip pop çağını
patlatması... Böyle bir ortamda insan olarak, sanatçı olarak hayatının
anlamını sorgulamaya başladı. 1980 yılına kadarki hayatını gözden
geçirince, içtenliksiz, soluk, günü yaşayan anlamsız kalabalıklar
olduğuna karar verdiği insanlardan ve üretilenden çok şekille ilgilenen
popüler kültürden uzaklaştı. Bir anlamda yabancılaşarak 87^ye kadar
sürecek bir inziva için evine kapandı. Kalın perdeleri sıkı sıkıya
örtülü Tarabya^daki evinde bugünkü İlhan^ı oluşturan uzun yalnızlıklar
yaşadı. Kendi içine, iç uzaylarına derin yolculuklar yapmayı öğrendi.
Bu kapanış 70^lerin şarkılarındaki iyileşmez hüzünden mistik huzura,
metafiziğe uzanan bir serüven başlattı.
1981 - Döneme göndermeler
içeren onuncu ve son 45^liği "Er Mektubu Görülmüştür / Bal Ağızlım" ile
askerde yaptığı bestelerinden oluşan albümü "Bezgin" yayınlandı. Aynı
günlerde, yedi yıllık bir çalışmanın ürünü olacak, kesintisiz 150
dakikalık bir rock senfoni olan "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..."
üçlemesini bestelemeye ve kitabını yazmaya başladı.
1983 - Yaşam,
ölüm ve ölüm ötesinin anlatıldığı üçlemenin ilk ayağı olan "Pencere"
yayınlandı. Şarkı sözlerindeki evrensel örgü ve derinlik, metafizik
çıkışlı kozmik açılımlar ve yüksek müzikalite.
1985 - Üçlemenin
ikinci albümü olan "Köprü": Enerji dönüşümü bağlamında ölümün anlatımı.
Yayımlanan ilk kitabı olan "Pencere... Köprü... Ve Ötesi..."nde İlhan
İrem^in rock senfonideki müzikal anlatımı kaleme aldığı öyküsü, bu
öykünün Nuri Kurtcebe tarafından görüntülenmiş çizgileri ile Burak
Eldem, İzzet Eti ve Adnan Özer^in İlhan İrem müziği üzerine kapsamlı
bir araştırması yer aldı. Aynı yıl İlhan İrem^in üretimlerindeki
titreşimleri algılayan, "ışık ve sevgiyle" felsefesini hayatlarına
geçiren dinleyicileri tarafından İrem Bağı adlı birliktelik kuruldu.
1986
- Türkiye^ye Eurovision^da o zamana kadar en iyi ikinci dereceyi
getiren "Halley" projesini yapıp, sözlerini yazdı, besteci Melih
Kibar^a teslim etti. TRT ile olan sorunları yüzünden yurt dışındaki
yarışmaya gitmedi. Resim çalışmaları ve Bursa^da ilk sergi.
1987 -
İrem müziğinin evrensel huzura ve meditasyon boyutlarına ulaştığı
albüm: "Ve Ötesi". Yayımlanan ikinci kitap: "Uzaklarda Biri Var
(Denemeler)".
1988 - Eski ve yeni dinleyicileri buluşturmak için bir albüm: "Dünden Yarına".
1989
- "Uçun Kuşlar Uçun" albümü. Kültür Bakanlığı tarafından albümden
çıkarılması şartıyla bandrol verilen, halen yayını ve çalınması yasak
şarkı "Blues For Molla".
1990 - Üçüncü kitap: "Katastrof (Şiirler)".
1991 - Hansu İrem ile evlendi (1 Ekim).
1992 - "İlhan-ı Aşk" albümü.
1994
- "Koridor": 8 yılda tamamlanan yapıt bir anlamda ulaşılan şiirsel ve
müzikal yetkinliğin, İlhan İrem felsefesinin manifestosu niteliğinde.
Dördüncü kitap: "Delirium (Denemeler)". Ayrıca sert ritimli şarkılar
ayıklanarak ve bazı ilavelerle Koridor albümünün meditasyon versiyonu
"Romans" albümü.
1995 - "Sevgililer Günü / The Best Of İlhan İrem1" albümü.
1997 - "Aşk İksiri & Cadı Ağacı / The Best Of İlhan İrem2" albümü.
1998
- "Hayat Öpücüğü / The Best Of İlhan İrem3" albümü. Beşinci Kitap:
"Millenium/Sanalizasyon Fareleri, Yarasalar Ve Diğerleri Denemeler)".
2000
- İlhan İrem sevenlerden gelen yoğun istek üzerine 1980^li yıllarda
çıkardığı "Bezgin", "Pencere", "Köprü", "Ve Ötesi" isimli albümlerini,
aynı yıllarda kaydedilmiş özdeş versiyonlarla tekrar yayınladı:
"Bezginin Gizli Mektupları", "Uçuk Mavi Pencere", "Bulutlara Köprü",
"Düşler ve Ötesi".
2001 - İlhan İrem uzun süredir üzerinde
çalıştığı, yeni şarkılardan oluşan albümünü yedi yılda tamamlayıp
yayımladı: "Seni Seviyorum". Bu albüm sanatçının anlatımlarının
gelecekte ulaşacağı boyutlara dair derin işaretler taşımaktadır.
2002 - Şalamar (rock versiyon), sadece radyolarda çalınmak üzere dağıtıldı.
2003 - "Bir Meleğe Aşık Oldum / Best Of 4" le birlikte tüm diskografisi ulaşılabilir hale geldi.
2004 - "Işık ve Sevgiyle 30 Yıl" albümüyle 30. sanat yılını kutladı ve "HERŞEY ŞİMDİ BAŞLIYOR" dedi.
2006 - "Cennet İlahileri" albümünü yayınladı ve “üretimlerimin şahikası bir albüm oluşturdum.” diye nitelendirdi.
2006
- 14 yıllık hasretin ardından 29 Eylül İstanbul konseri ile başlayan,
İzmir ve Ankara ile devam edecek konser organizasyonu düzenlendi.