| Yaygın Forum|
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Trabzon Spor Hakkında Bilgiler!!

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Trabzon Spor Hakkında Bilgiler!! Empty Trabzon Spor Hakkında Bilgiler!! Salı Ocak 12, 2010 6:18 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Renkler bordo-Mavi

Takma İsim :Karadeniz Fırtınası


Kuruluş :1967


Stad :Hüseyin Avni Aker


Kapasite :20,750


Türkiye İdman Cemiyetleri ittifakının kurulması ve Türk Sporunun bu
ilk örgütünün tüm Anadolu'ya yayılması,Trabzon'da da etkisini
göstermişti. Bu etki sonucu yeni yeni kulüpler kurulmaya başlanmıştı.
İdmanocağı, İdmangücü, Necmiati'den sonra Trabzon Lisesi bünyesinde
Lise adını taşıyan yeni bir kulübün kurulmasıyla kulüp sayısı 4
olmuştu. 1923 yılından sonra Trabzon'da İdmanocağı ve İdmangücü
arasında büyük bir rekabet başlamıştı. Bu öyle bir rekabetti ki;
İstanbul'daki Galatasaray- Fenerbahçe rekabetine benziyordu. Hatta
zaman zaman onu bastırdığı bile oluyordu.



Trabzon sanki Ocaklılar, Güçlüler diye ikiye ayrılmıştı. Kentte
futbolun bu iki takım arasındaki rekabetten yüceldiği söylenebilir.
Rekabet zamanla öylesine büyük boyutlara vardı ki; Trabzon'un, Türkiye
liglerinde geç temsil edilmesine bile neden oldu. Bu iki kulüp
arasındaki çekişme, şehrin futbolundaki kaliteyi de her geçen gün
artıran faktörlerin başında yer aldı.



Trabzon'da ilk resmi lig maçları 1923 yılında oynanmaya başlandı. İlk
sezonda İdmanocağı şampiyon olmuştu. Bunu 1923-24,1924-25 sezonlarında
Lise takımının arka arkaya şampiyonlukları izledi. 1925 yılında yine
İdmanocağı şampiyon olurken, 1929 yılına kadar da önce Lise, arkasından
Muallim Mektebi daha sonra da Ticaret Lisesi takımları mutlu sona
ulaştılar.



İdmanocağı ile İdmangücü arasındaki büyük rekabet 1930'dan sonra had
safhaya ulaştı. 1929-30'dan sonra 5 kez arka arkaya İdmanocağı'nın
şampiyonluğu, 1934-35 sezonundan itibaren de İdmangücü'nün tam 7 yıl
arka arkaya şampiyon olması bu iki takım arasındaki rekabeti büsbütün
alevlendirmişti.



1940'lı yıllarda Trabzon futbolundaki güç Lise takımlarına geçmişti.
Lise takımının tam 6 kez arka arkaya şampiyonluğu kazanması da bunu
gösteriyordu. Bu aralar dikkat çeken bir husus da, Trabzon'daki bütün
yıldız futbolcuların Lise takımlarından yetişmiş olmalarıydı. Özellikle
de Trabzon Lisesi adeta futbolcu üreten bir tarla haline gelmişti.
1947-48 sezonundan itibaren şampiyonluk yine İdmanocağı ile İdmangücü
arasında el değiştiriyordu. Bu arada Necmiati de iki sezon şampiyon
olarak Trabzon futbolunda söz sahibi oldu. Tam bu sıralarda Trabzon'da
yeni yeni kulüpler de kuruluyordu. 1935'de kurulan Doğan Gençlik, 1941
yılında Akçaabat Lisesi'nde kurulan Akçaabat Gençlik (Bugünkü
Sebatspor), 1950 yılında Sürmene'de kurulan Sürmene Gençlik, 1952
yılında aynı ilçede kurulan Zafer Gençlik, 1953 yılında Yolspor, 1955
yılında kurulan Yalıspor bu takımların başında geliyordu.



1930'Iu yıllarda başlayan İdmanocağı, İdmangücü rekabeti 1940, 1950 ve
1960'Iı yıllarda olanca şiddetiyle devam ediyordu. Bu, gittikçe
rekabetten öte boyutlara varmaktaydı. Ocaklı ve Güçlü olmak Trabzon'da
adeta bir spor mezhebi haline gelmişti. En kötü sezonlarda bile
rekabetlerinden hiç bir şey kaybetmiyorlardı.



Trabzon öylesine ikiye ayrılmıştı ki; Ocaklılar, Sarı-Kırmızı diye
İstanbul'daki Galatasaray'ı, İdmangüçlüler de Yeşil-Beyaz renklerine
rağmen sırf Galatasaray'ın karşısında olabilmek adına kendilerine en
yakın rengi taşıdıklarına inandıkları Fenerbahçe'yi destekliyorlardı.
Rekabet bir de bu sekliyle alevlenmişti. Bu arada renkleri Sarı
Lacivert olan Necmiati bile bu rekabetin dışında kalmıştı. Aslında bu
büyük rekabetten en karlı Trabzon futbolu çıkıyordu. Öncelikle şehirde
futbol tutkusu körüklenmişti. Bu büyük rekabetten doğan büyük iddia,
Trabzon'da büyük yıldızların çıkmasına neden olmuştur. Ancak, Trabzon
insanının alın yazısı olan gurbetçilik 1930'Iu yıllarda Trabzon'daki
futbol yıldızlarının kaderini etkilemişti. Pek çoğu yüksek öğrenim
uğruna ana kucaklarını baba ocaklarını terk etmek zorunda kalmıştı.
Gittikleri İstanbul ve Ankara'da sürdürdükleri futbol yaşamlarında
gerçekten büyük yıldız oldular. Bir Hasan Polat ve kardeşi Ali Polat
Ankara Gençlerbirliği'nde ,bir Selim Şatıroğlu, Ahmet Karlıklı
Galatasaray'da, bir Taka Naci, Zekeriya Bali Fenerbahçe'de, Nazmi Bilge
Beşiktaş'ta yıldız futbolcu olu verdiler.



Tüm yurt çapında 1962 - 1963 sezonunda her ilde bir takım kurulması
öngörülmüştü. Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Orhan Şeref Apak,
Türkiye Liglerini güçlendirmek ve tüm yurda yaymak amacıyla bir
seferberlik başlatmıştı. Her ilde, bir futbol takımı kurulup Türkiye
liglerinde yer alma seferberliği büyük bir hızla devam ediyordu.
Trabzon elbette ki bunun dışında kalamazdı. Yalnız bir il Kulübü
kurulmasının çok zor olduğu illerin başında kuşkusuz Trabzon geliyordu.
Çünkü ; İdmanocağı, İdmangücü rekabeti Trabzon futboluna öylesine
hakimdi ki bu iki kulübün bir çatı altında toplanmasına imkan yoktu.
Nitekim böyle bir girişimde bulunmak isteyen bir avuç idealistin, daha
ilk çalışmalarında bunun aşırı derecede zor olduğu gerçeği bir kez daha
anlaşılmıştı.



Tüm Trabzonlular, Trabzonspor adıyla bir kulübün kurulmasını yürekten
arzuluyorlar, ancak bu işi bir türlü gerçekleştirememenin ezikliğini
yaşıyorlardı. Kentteki yetkililerin ve sevilen insanların da araya
girmesi, sonucu pek değiştirmiyordu. Ocaklılar da, Güçlüler de yeni
kurulacak kulüpte kendi isimlerinin, hatta renklerinin hakim olmasını
istiyorlardı ve bu konuda en ufak bir fedakarlıkta bulunmuyorlardı. Her
gün, her akşam toplantı üstüne toplantı yapılıyordu. Bazen tam bir
anlaşma zemini ortaya çıkıyor ama yine en ufak bir ayrıntı her şeyi
berbat ediyordu. Silahlar havaya sıkılıyor, karakollara, hatta
mahkemelere kadar uzanan olaylara rastlanıyordu. Öte yandan Futbol
Federasyonu'nun İl kulüpleri için tanıdığı sürenin de sonu
yaklaşıyordu.



İdmanocağı, Martıspor ve Yıldızspor'un da katılımı ile 21 Haziran
1966'da sarı-kırmızı renkler altında, Türkiye 2. Ligi'ne alınıyordu.
Ancak, resmi bir yazının süresi içinde ilgili yere tebliğ edilmemesi
üzerine İdmanocağı'nın İkinci ligde oynaması durdurulunca, yaklaşık bir
ay sonra 20 Temmuz 1966'da bu kez idmangücü, Karadenizgücü, Martıspor
ve Yolspor'un katılmasıyla kırmızı-beyazlı renkleri taşıyan Trabzonspor
kurulmuştu. Ne var ki ; İdmanocağı buna karşı çıkmış ve Danıştay'a
açtığı dava ile yürütmeyi durdurma kararı almıştı. İşte o anda ortalık
yine karıştı. Trabzon'daki gergin durum üzerine araya Zamanın Beden
Terbiyesi Genel Müdürü UIvi Yenal girmişti. UIvi Yenal, İdmanocağı ve
İdmangücü'nün birleşmemeleri halinde iki kulübün de Türkiye 2. Ligi'ne
alınmayacağını bildirmişti. Bu karar,Trabzon'da ve her iki kulüp
çevresinde tam bir "Şok" etkisi yaratmıştı. Birleşmeleri büyük sorun
olan bu iki kulübün birleşmemeleri halinde, Trabzon kenti, Türkiye
liglerinde temsil edilemeyecekti. Trabzon'da geceli gündüzlü yapılan ve
büyük tartışmalara neden olan sıra toplantılar sonunda, 2 Ağustos 1967
günü İdmanocağı ile İdmangücü birleşmesi gerçekleşmiş ve Trabzonspor ;
İdmanocağı, İdmangücü, Karadenizgücü ve Martıspor'un birleşmesi ile
ortaya çıkmıştı.



Artık bütün resmi işlemler tamamlandıktan sonra sıra gelmişti
Trabzonspor'un renklerine; renk bulmak öyle kolay olmadı. Trabzon'da
uzun yıllar süren İdmanocağı - İdmangücü rekabetinde sarı-kırmızı ve
yeşil-beyaz renkler hakimdi. Trabzonspor'un forma rengi bu renklerin
dışında olmalıydı. Trabzon'u ve Karadeniz'i simgeleyen renkler
aranıyordu. Ömrünün yarısını futbola adayan ve Trabzonspor'da da 14
yıla yakın bir süre yöneticilik yapan Divan Başkanlık Kurulu Başkanı
Nizamettin Algan, Trabzonspor'un renkleri üzerinde aylarca mutabakata
varılamadığını dile getiriyor. Ankara'da federasyon binasında günlerce
toplantıların sürdüğünü, masanın bir tarafında İdmanocağı, diğer
tarafında İdmangücü takımlarının oturduğunu ve renk üzerine uzun
tartışmaların yapıldığından söz ediyor. İki Trabzon kulübünün
Ankara-Trabzon hattında gidip gelmelerin ardından, Trabzon Vilayet
binasında, zamanın Valisi Celal Kayacan'ın odasında varılan anlaşmayla,
''bordo-mavi'' Trabzonspor'un rengi oluyor.



Bu renklerde, hamsinin bordo gözleri, Karadeniz'in mavi suları tamamen
espriden ibaret olan bir benzetmedir. 1966'da Trabzonspor Gençlik
Kulübü (eski İdmangücü) kırmızı-beyaz formayla kurulmuştu.
İdmanocağı'nın da renkleri sarı-kırmızı idi. Trabzonspor Gençlik,
Trabzon'u temsilen ligde bir yıl böyle oynamıştı. Bir süre sonra
İdmanocağı Danıştay'a müracaat etmişti.



O dönemde, Anadolu'da başlayan profesyonelleşme neticesinde her ilden 1
takım isteniyordu. İl isminin sonuna ''spor'' kelimesini eklemek ve en
az üç takımdan oluşmak şartı aranıyordu. İdmangücü de, Martıspor ve
Karadenizgücü (Yalıspor) yanına alarak lige başvuruyor. Neden
İdmanocağı yok ? Çünkü İstanbul'daki Fenerbahçe ile Galatasaray
arasındaki rekabetin aynısı Trabzonda'da yaşanıyordu. İdmanocağı,
tesis, bütçe gibi prosedürlere uyuyor, amatör futbolda da Türkiye
genelinde şampiyonluklar yaşıyor ve dereceler alıyordu. İdmanocağı,
adını ve sarı-kırmızılı formasını Profesyonel Futbol liginde tescil
ettiriyordu.



Trabzonspor Gençlik'i kuran İdmangücü grubu Valiliğe gelen evrakı sümen
altı edip, İdmanocağı'na bu evrakı verdirmiyor. Zamanın Federasyon
Başkanı Orhan Şeref APAK ile birlikte Ulvi YENAL, bu iki kulübü
birleştirmeye çalışıyor. Bu iki kulüp, yeniden görüşmelere başlıyor.
Ankara'da, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Ulvi Yenal'ın makamında bu
işler yeniden yoğruluyor. Birleşeceğiz naraları atılırken, sıra renk
konusuna gelince kıyamet kopuyor. Sarı-kırmızı ve kırmızı-beyaz
konusunda mutabakata varılamayınca bu renklerin dışında bir renk
bulalım deniyor. UIvi Yenal da, "bu renk tartışmalarını" bırakın artık
diyor ve ekliyor : "Trabzonspor Gençlik Kulübü'nü iptal ediyorum"
Danıştay kararını uyguluyor ve "Trabzon'dan takım almıyorum" şeklinde
kızgınlığını dile getiriyor. Sonra, toplantı tekrar başlıyor. O arada
odada, UIvi Yenal'ın müşavirlerinden biri, "Karadeniz'in karası,
denizin mavisi diyerek, siyah-maviyi öneriyor. Ancak, bu renk teklifine
kimse sıcak bakmıyor.



UIvi Yenal, sonunda, "daha fazla yormayın beni. Bir renk, İdmanocağı,
bir renk de İdmangücü söylesin ve bu iş bitsin" diyor. İdmanocağı
grubundan rahmetli, Hasan Bey, "koyu bordo" diyor. Trabzonspor
Gençlik'i kuran İdmangücü ise, "açık mavi" diyor. Renklerde mutabakat
sağlandı ancak, biz bu anlaşmaya rağmen imzayı orada atamadık. Son
anda, ne olduğunu şimdi hatırlayamadığım bir kavga daha çıktı ve UIvi
Yenal da, "Allah'ın selameti başınıza, sizle daha fazla uğraşamam"
diyerek odacısını çağırdı ve "Trabzon Valiliği'ne, Trabzon'dan takım
almayacağız tebliğini yap" dedi. Bu haber Trabzon'a gider gitmez, Vali
Celal Kaya CAN, Trabzon'da kulüp idarecilerini vilayet binasında
toplantıya aldı. Biz de, Ankara dönüşünde havaalanından bir arabayla
vilayete geçtik. Orada mutabakata vardık. Bugünkü Trabzon'daki Garanti
Bankası'nın üstündeki Ticaret Odası'na geçerek, Trabzonspor'un tüzüğünü
hazırlamaya başladık. Trabzonspor'un kuruluşu ve renkleri de işte böyle
oluştu.

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz