| Yaygın Forum|
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Bağlı değilsiniz. Bağlanın ya da kayıt olun

Hz. SUAYB (a.s)

Aşağa gitmek  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

1Hz. SUAYB (a.s) Empty Hz. SUAYB (a.s) Ptsi Ocak 11, 2010 4:26 am

*ЯéaLové.<3

*ЯéaLové.<3
Süper Üye
Süper Üye

Hz. SUAYB (a.s)
Kur'an'da adi geçen peygamberlerden. Medyen ve Eyke halkina peygamber
olarak gönderildi. Bu iki ülkede ayri ayri mücadelede bulundu. Bu
iki toplumla yaptigi mücadelesi, çesitli ayetlerde geçmektedir.

Medyen ve Eyke, daglik ve ormanlik olan iki ülke idi. Medyen
topraklari, Hicaz'in kuzey batisinda, oradan Kizildeniz'in dogu sahiline, güney
Filistin'e, Akabe Körfezi'ne ve Sina Yarimadasi'nin bir bölümüne
kadar uzanan bölgelerde yer alir.

Kur'an'in Medyen halki hakkinda anlattiklarinin önemini kavramak için,
bu insanlarin, Hz. ibrahim'in üçüncü hanimi Katurah'tan
olma oglu Midyan'in soyundan geldikleri iddialarina dikkat edilmelidir. Dogrudan
dogruya onun neslinden gelmemis olduklari halde, tümü onun soyundan
olduklarini iddia etmislerdir. Çünkü eski bir gelenege göre,
büyük bir zata bagli olan herkes, daha sonra yavas yavas onun
torunlari arasinda sayilmaya baslanirdi. Nitekim Hz. ismail'in (a.s) soyundan
gelmemesine ragmen bütün Araplara "ismailogullari"
denmistir. Hz. Yakub (a.s)'in soyu (israilogullari) için de durum
aynidir. Ayni sekilde, Hz. ibrahim (a.s)'in çocuklarindan biri olan
Midyan'in etkisi altina giren tüm bölge halkina Bena Medyen
(Medyenogullari) ve onlarin oturdugu yerlere de, Medyen bölgesi dendi
(ez-Zirikl, Kâmûsû'l-A'Iâm, VI, 4244; Yakut el-Hamev,
Mu'cemü'l-Büldan, Beyrut 1956, V, 77).

Suayb (a.s), Hz. ibrahim'in torunlarindan Mikâil'in ogludur. Annesi
ise Hz. Lut'un kizidir (et-Taber, Tarih, Misir 1326,I, 167; es-Sa'leb, el-Arâis,
Misir 1951, s. 164; M. Asim Köksal, Peygamberler Tarihi, Ankara 1990, I,
327).

Yüce Allah'tan Suayb (a.s)'a kitab veya sahife gönderilmedi. O, Âdem,
sit, idris, Nuh ve ibrahim'e indirilen sahifeleri okudu ve onlarla tebligde
bulundu (Ibn Asakir, Tarih, Beyrut 1979, VI, 322).

Suayb (a.s) büyük bir hatipti. insanlari güzel söz ve
nasihatlarla aydinlatmaya çalisti. Dolayisiyla ona peygamberler hatibi
denilmistir (ez-Zemahserî, el-Kessâf, Kahire 1977, II, 118).

Suayb (a.s) ayni zamanda Musa (a.s)'in kayinpederi idi. Kizi Safura'yi Musa
(a.s) ile evlendirmisti (ibnü'lEsir, el-Kâmil, Beyrut 1965, 177).

Suayb (a.s)'in Peygamber olarak Medyen'e gönderilmesi ve Medyenlilerle
mücadelesi, Kur'an'da söyle bildirilir:

"Medyen'e de kardesleri suayb'i (gönderdik). Dedi ki: "Ey
kavmim, Allah'a kulluk edin, sizin ondan baska ilahiniz yoktur. Size Rabbinizden
açik bir delil geldi. Ölçüyü ve tartiyi tam yapin,
insanlarin esyalarini eksik vermeyin, düzeltildikten sonra yeryüzünde
bozgunculuk yapmayin. Eger inanan (insan)lar iseniz böylesi sizin için
daha iyidir!... Ve her yolun basina oturup da tehdit ederek insanlari Allah
yolundan çevirmege ve O (Allah yolu)nu egriltmeye çalismayin. Düsünün
siz az idiniz, O sizi çogaltti ve bakin bozguncularin sonu nasil oldu!...
Eger içinizden bir kismi benimle gönderilene inanmis, bir kismi da
inanmamis ise, Allah aramizda hükmedinceye kadar sabredin. O, hükmedenlerin
en iyisidir" (el-A'raf, 7/85,86,87).

Görülüyor ki Suayb (a.s) onlari Allah'a kulluk etmeye, insan
haklarina saygili olmaya, her türlü bozgunculuktan uzak durmaya ve bu
yolda sabirla hareket etmeye davet ediyordu. Fakat Medyen halki Suayb (a.s)'in
nasihatlarini dinlemediler ve kötü hareketlerinde daha ileri gittiler.
Onlarin bu isyan ve sapkinliklari, Kur'an'da söyle haber verilir.

"Dediler ki: Ey Suayb, senin söylediklerinden çogunu
anlamiyoruz, biz seni içimizde zayif görüyoruz. Kabilen
olmasaydi, seni mutlaka taslarla(öldürür)dük! Senin bize
karsi hiç bir üstünlügün yoktur!" (Hd 11/91).

Suayb (a.s) onlarin bu taskinliklarina karsi nasihat ediyor ve onlari büyük
bir azap ile kokutuyordu:

(Suayb onlara de ki): Ey kavmim, size göre kabilem Allah'tan daha mi üstün
ki, O'nu arkaniza atip unuttunuz? süphesiz Rabbim, yaptiklarinizi
kusaticidir. (Ondan bir sey gizli kalmaz.)

Ey kavmim, oldugunuz yerde (yaptiginizi) yapin, ben de yapiyorum. Yakinda
kime azabin gelip kendisini rezil edecegini ve kimin yalanci oldugunu
bileceksiniz. Gözetin, ben de sizinle beraber gözetmekteyim."(Hd,
11/92-93)

Her türlü mücadelede, teblig ve nasihate ragmen, Allah'in
emirlerini dinlemeyen, zulüm, taskinlik ve kötülükte israr
eden Medyen halki, azabi hak etmisti: Derken o (müthis) sarsinti onlari
yakalayiverdi, yurtlarinda diz üstü çöke kaldilar. suayb'i
yalanlayanlar, sanki yurtlarinda hiç oturmamis gibi oldular. suayb'i
yalanlayanlar... iste ziyana ugrayanlar, onlar oldular" (el-A'raf,
7/91-92).

Medyen halki, kfirlerin kaçinilmaz sonu olan azaba maruz kaldiktan
sonra Suayb (a.s) onlara acimisti. Bu durum, Ku'an'da söyle bildirilir:

(Suayb), onlardan yüz çevirdi ve dedi ki: Ey kavmim, ben size
Rabbimin gönderdigi gerçekleri duyurdum ve size ögüt
verdim. Artik kâfir bir kavme nasil acirim!.." (el-A'raf, 7/93)

Buna göre, Allah'in emirlerini dinlememede israr eden ve bunun
neticesinde Allah'in azabi ile cezalandirilanlara acimamak gerekir. Çünkü
bu cezayi hak etmis oluyorlar.

Suayb (a.s) Medyenlilerle beraber, Eyke halkina da peygamber olarak gönderilmisti.
Onlarla da önemli mücadelelerde bulundu. Onlarla olan mücadelesi
ve onlarin isyankârligi, Kur'an'da söyle özetlenmektedir.

Gerçekten Eyke halki da zalim kimselerdi" (el-Hasr, 15/78).
Eyke halki da gönderilen elçileri yalanladi. Suayb, onlara
demisti ki: (Allah'in azabindan) korunmaz misiniz? Ben size gönderilen güvenilir
bir elçiyim. Artik Allah'tan korkun ve bana itaat edin. Ben sizden buna
karsi bir ücret istemiyorum. Benim ücretim yalniz alemlerin rabbine
aittir. Ölçüyü tam yapin, eksiltenlerden olmayin. Dogru
terazi ile tartin. insanlarin haklarini kismayin. Yeryüzünde
bozgunculuk yaparak karisiklik çikarmayin, Sizi ve önceki nesilleri
yaratan(Allah)tan korkun" (es-suar,
26/176,177,178,179,180,181,182,183,184).

Eykeliler, Suayb (a.s)'in telkinlerine karsi ters hareket ettiler. Söz
dinlemeyip isyanda bulundular. Hatta, Suayb (a.s)'a hakaret ettiler. Onlarin bu
isyani, Kur'an'da söyle dile getirilir:

"Dediler: Sen iyice büyülenmislerdensin. Sen de bizim gibi
bir insansin, biz seni mutlaka yalancilardan saniyoruz" (es-suarâ,
26/185, 186) .

Eykeliler bununla bile yetinmediler. Azab isteyecek kadar, ileri gittiler: "Eger
dogrulardansan, o halde üzerimize gökten parçalar düsür"
(es-suarâ, 26/187) diyerek Suayb (a.s)'a meydan okudular. Suayb (a.s)
onlara söyle cevap verdi: "Rabbim, yaptiginizi daha iyi bilir"
(es-suara, 26/188). Yüce Allah da, onlara verilen azabi, söyle haber
veriyor: "O'nu yalanladilar. Nihâyet o gölge gününün
azabi, kendilerini yakaladi. Gerçekten o, büyük bir günün
azabi idi. Muhakkak ki, bunda bir ibret vardir. Ama yine çoklari
inanmazlar" (es-suarâ, 26/189, 190).

Ayette söz konusu olan "gölge gününün azabi"
hakkinda, müfessirler söyle bir açiklamada bulunuyorlar:
Eykeliler azab isteyince, günes yedi gün müthis bir sicakligi
yaydi. O sirada gökyüzünde bir bulut belirdi ve serin bir rüzgar
esti. Eyke'liler bulutun gölgesinde toplandilar. Birden o buluttan bir ates
indi ve Eyke halki yeryüzünden silindi (el-Beydav, Envaru't-Tenzl,
Misir 1955, II, 84).

Medyen ve Eyke halki Hz. suayb'i dinlemediler ve bunun neticesinde, yukarida
sunulan âyetlerde ifâde edildigi gibi helâk oldular. Allah'i
dinlememenin, peygambere uymamanin ve yanlis yollara sapmanin cezasini buldular.
Suayb (a.s), kendisine uyanlarla birlikte Mekke'ye gidip yerlesti.

Orta boylu, bugday benizli biri olan Suayb (a.s), hayatinin sonuna dogru gözlerini
kaybetmisti, amâ olarak yasiyordu. Mekke'de vefât etti. Türbesinin,
Kâbe'nin batisinda, Darünnedve ile Benu Semh kapisinin arasinda
oldugu rivâyet edilir (et-Taberî, Tarih, Misir 1326, I, 167; Ibn
Kuteybe, Kitabü'l-Maârif, Beyrut 1970, s. 19: Ibn Asakir, Tarih,
Beyrut, 1979, VI, 322).

Sayfa başına dön  Mesaj [1 sayfadaki 1 sayfası]

Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz