Klarnet sanatçısı Hüsnü
Şenlendirici, geçtiğimiz günlerde Türkiye'nin gündemine gelen "Roman Açılımı"
ile ilgili, "Biz Romanlar olarak açılımı kendi içimizde yaptık, Türkiye'de Türk
vatandaşı gibi yaşayarak" dedi.
AA muhabirinin görüştüğü Şenlendirici, süreci çok karışık gördüğünü ifade
ederek, "Önümüzdeki dönemde neler olacağını ve nelerin açılıp nelerin
kapanacağını göreceğiz" şeklinde konuştu.
Hüsnü Şenlendirici Kimdir? tıklayın |
Romanlara göre çok asimile olmuş ve neredeyse tamamen Türkleşmiş durumda. Hepsi
Türklüğü ile övünür. Roman halkı biraz da kendi haklarını savunamayan ve bunun
pek farkında olmayan bir halk. Ancak genel olarak bakıldığında şikayetsiz bir
şekilde yaşıyoruz. İyisiyle kötüsüyle yaşamaya çalışıyoruz bu ülkede" şeklinde
konuştu.
"Başbakan'ın ağzından 'Roman' kelimesinin çıkması da heyecan verici ve
güzel bir şey" diyen Şenlendirici, şöyle devam etti:
"İnsanların bu ülkede Romanların da yaşadığının farkına varmaları güzel.
Aslında bizim için çok büyük bir sorun yok, Türkiye'de yaşamak açısından. Romanca
konuşan da çok az. Kendi dilimizi bilmiyoruz ama kültürü yaşatmaya çalışıyoruz.
Bir de İstanbul'da ya da diğer büyük şehirlerde yaşayan Romanların tamamen bu
ülkeye ayak uydurdukları ve bu ülkenin vatandaşları olarak yaşadıklarını
söyleyebilirim."
Şenlendirici, Romanların işinin müzik yapmak ve dans etmek olduğunu
belirterek, şunları kaydetti:
"Ben de müzikal olarak enstrümanımla temsil ediyorum Romanları, siyasi
görüşlerimle değil. Tabii ki büyük çoğunluğun istediği şekilde hareket ederim.
Elimden geldiği kadar söylemlerimle de destek veririm, müziğimle olduğu gibi.
Ancak bunu yapması gereken kişiler başkaları. Ben müziğimle anlatıyorum
Romanları. Bunu da başarabildiğimi zannediyorum, Türkiye'de olduğu kadar dünyada
da."
Romanların yeni yeni gruplaşmaya başladığını ifade eden Şenlendirici,
"Biz Romanlar olarak açılımı kendi içimizde yaptık, Türkiye'de Türk vatandaşı
gibi yaşayarak" dedi.
-ROMAN MAHALLELERİNDEKİ YIKIMLAR-
Hüsnü Şenlendirici, Roman mahallelerindeki yıkımlara da değinerek, şöyle
konuştu:
"Belediyeler, plan ve projeleri açısından belki haklı olabilirler ama en
azından o kültür oradan kaldırılıyorsa daha güzel ve daha yeni bir şekilde başka
bir yere taşınması lazım. Yeni bir şekilde derken, özünü bozmadan başka bir yere
taşınması... Ben, yenisini yaptıktan sonra yıkmaya karşı değilim. Ancak
Sulukule'deki o ambiyans gitti, bir daha da olmaz zaten."
Türk insanının çingeneler hakkında ne düşündüğünü öğrenmek amacıyla
internette bir araştırma yaptığını anlatan Şenlendirici, şunları kaydetti:
"Çingeneleri hala çocuk kaçıranlar, sokaklarda çiçek ve kağıt mendil
satan insanlar olarak bilenler var. Daha da ileri gidip Hz. İsa'nın çarmıha
gerildiğinde ellerine ve ayaklarına çakılan çivileri yaptıkları gerekçesiyle
çingenelerin lanetlendiğini düşünenler bile var. Bazı insanlar çingeneleri hala
öcü gibi görüyorlar. Bunu yıkmak da bizim elimizde. Ancak Roman olup da bunu
inkar edenler var. Onlara ateş püskürüyorum. Kariyer yapmış insanların Türk
vatandaşı olarak Roman kimliğini ön plana çıkarması değil de bunu saklaması çok
çirkin. İnsanlar bizleri görecekler ki Romanların sadece sokaklarda
dolaşmadıklarını ve filmlerdeki gibi olmadıklarını görecekler. Ben de Roman
kimliğimi müziğimle en güzel şekilde anlatıyorum. Sahnedeki duruşumla seven
sevmeyen benim Roman olduğumu biliyor."
Şenlendirici, Balkanlar'da olduğu gibi Türkiye'de de Romanların müzik
piyasasını ciddi bir şekilde beslediğini vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Yurt dışında Romanlarla çok karşılaşıyorum. Roman festivallerine ve
onların düğünlerine gidiyorum. Çok enteresan, kültürlerini bizden biraz daha
sağlam tutmuşlar ve daha çok yaşatıyorlar. En azından kendi dillerini konuşuyor
çoğu. Bütün dünya Romanları aynı dili konuşuyor. Yani bir dil var ancak ben bile
bilmiyorum."
AB'nin, bütün dünyadaki Romanları koruma altına aldığını anlatan
Şenlendirici, "O yüzden biz AB'ye herkesten önce girdik. Tabii bundan kimsenin
haberi yok" diye konuştu.