Sensizlik esiyor üşüyorum
Bir deniz kıyısındayım hafif puslu hava ve bulutlar ağlıyor inceden.
Deniz mutlu kendinden bir zamanlar kopmuş olan yağmur damlaları ile yeniden buluştuğu için.
Bulutlar ise üzülüyor kendinden kopan kaybettiği her damla için.
Ne gariptirki hayatın kuralı bu.
Biri kaybeder üzülür biri bulur sevinir mutlu olur.
Evet kural budur ama hayat beni her daim muaf tuttu bu kuraldan.
Ben ne buldum nede kaybettim ikisinin arasında çırpınıp durdum sadece.
Ne tam kaybettim seni nede tam buldum.
Hep eksik kaldı sol yanım.
Tam kaybettim derken buldum seni ama sevinemedim kaybedecektim çünkü, yine üzülecektim.
Öylede oldu buldum derken yine kaybettim seni.
Bugünlerde yine kaybedişleri oynuyorum.
Hep bendesin ama bulamıyorum seni. Yoksun yanımda üşüyor ellerim yalnızlık titretiyor içimi.
Yalnızım diyorum üşüyorum.
Deniz vuruyor dalgalarını kayalara yalnız değilsin ben buradayım diyor ama yetmiyor.
Benim için yalnızlık kimsemin olmayışı değil senin olmayışın bunu; ne sen ne deniz nede bir başkası bilmiyor anlayamıyor.
Üşüyor ellerim çaresiz sokuyorum ceplerime, cebimde kalan son umut kırıntılarını buluyorum.
Çıkarıp bakıyorum deniz seviniyor işte umutların varmış senin diyor ellerimde kalmış üç beş umut kırıntısını kast ederek.
Acı bir gülümseme dudaklarımda yeter mi diyorum yarınlara, yaşamaya yeter mi? Deniz cevap veremiyor.
“Yetmez” diyorum “yetmez”.
Elimdeki son umut kırıntılarını da denize atıyorum “yalnızım” diyorum deniz bu sefer anlıyor yalnızlığımın sensizlik demek olduğunu susuyor. Ben de susuyorum bulutlar ağlıyor ben de ağlıyorum.
Sensizlik esiyor üşüyorum…