Benim adım insanların hizasına yazılmıştır. Hergün yepyeni rüyalarla ödenebilen bir ceza bu. Keşke yağmuru çağıracak kadar güzel olsaydım ölüm ve acılar çatsaydı beni düşüncem yapma çiçekler kadar gösterişli ve parlak sözlerim ihanete varacak doğrulukta olsaydı. Anmaya gücüm yetseydi de konuşsaydım diri-gergin kasları konuşsaydım “Kardeşler! ” deseydim “Kardeşlerim! ” “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan “Bakın yaklaşıyor yaklaşmakta olan Bakın yaklaşıyor…” yazık, şairler kadar cesur değilim çoçukların üşüdükleri anlaşılıyor bütün yaşadıklarımdan gövdem kuduz yarasalarla birazcık yatışıyor. Benim gövdem yıllar boyu sevmekle tarazlandı öyle bir çalımlarla gecenin çitlerinden atlardım bir güneş sayardım kendimi denizin karşısında çünkü çam kokularına sürtünüp ağırlaşan ruhların inanmazdım dosyalara sığacağına gittikçe ışıldardım dükkanlar kararırken hüznün o beyaz etrafına sakallarım batardı. Benim adım bilinen bütün cevapların üstüne mühürlenmiş ellerim tütsülenmiş evlerin yeni yıkanmış serin taşlıklarında dirgenler, bakraçlar, tornavidalar bende kül, bende kanat, bende gizem bırakmadılar ve içinden bir baş ağrısı gibi çınlamaktansa gövdem açık bir hedef kılındı belâlara. Ve bu yüzden yakışıksız oluyor insanları hummalı baharlar olarak tanımlamak ve bu yüzden göğsümde dakikalar ince parmaklar halinde geziniyor konvoylar geçiyor meşelikler arasından bir yaprak kapatıyorum hayatımın nemli taraflarına ölümden anlayani ciddi bir yaprak unutulacak diyorum, iyice unutulsun neden büyük ırmaklardan bile heyecanlıydı karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak. | |
| Yaygın Forum|